Alpay Göltekin kimdir
Diriliş: Ertuğrul, Poyraz Karayel, Kuruluş Osman, Kiralık Aşk gibi çok sevilen dizilerin müziklerini yapan, film müzikleri bestecisi Alpay Göltekin’in hayat hikâyesidir…
Dizileri, filmleri izlerken aklımızda bunca kalmasının en büyük sebeplerinden biri müzik! Ve kuşkusuz bu konuda özel isimlerden biri de, Alpay Göltekin. Diriliş: Ertuğrul, Poyraz Karayel, Kuruluş Osman, Kiralık Aşk… daha pek çok diziyi yaptığı müziklerle hafızamıza kazıdı. Ve şimdi de bu dünyadan göçüp gitti. Ardında da sonsuzluğu keşfetmiş notalar bıraktı…
Hayatının aşkı, sevgili eşi Zeynep Asyalı ile birlikte yaptılar kulaklarımızdan silinmeyen müzikleri. Bu biyografiden geriye benim hafızamda bir şekilde notlarla bezeli olduğuna inandığım Zeynep’in Alpay için söylediği şu cümle kalacak hafızamda:
“Alpay, babam gibi kalbinde pırlanta taşıyor. Aynı zamanda o, benim büyümeyen çocuğum”
Ruhun şad olsun Alpay Göltekin…
(Eşi Zeynep Asyalı ile)
Çocukluğu ve müziğe ilgisi
Alpay, 2 Nisan 1972’de dünyaya geldi. Babası Faruk Göltekin, bir müzisyendi; gitar çalıp, şarkı söylüyordu. Alpay daha çok küçükken onun kalbine müziği bir aşk olarak ekmeye başladı. Eve piyano alındığında Alpay 6 yaşında, müziğe heyecan duyan bir çocuktu. Müzikle hazırlandığı hayat, onu bir müzisyen olmaya doğru ilerletti…
Konservatuvar eğitimi aldı. Ailesi istediği için Deniz Harp Okulu’nda da okudu; ancak orada bile ruhunda hep müzik vardı. Kendini sürekli sinema salonunda piyanonun başında, çoktan notalara düşmüşken buluyordu. Gizli gizli sahne çalışmaları yapıyordu. En çok Doğu ve Batı müziğini harmanlamaktan keyif alıyordu ve yolu sonunda Melih Kibar ile kesişecekti…
Melih Kibar ile çalıştı
Alpay, uzun yıllar müzik ve sahne çalışmaları yaptı. Kendini müzik anlamında her gün biraz daha geliştiriyordu. Sonunda 2002’de, yolu Melih Kibar ile kesişti. Hayranı olduğu müzisyen ile şimdi çalışıyordu. 2 yıl kadar Melih Kibar’ın müzikal asistanlığını yaparak notalarla yoğuruldu…
Bu süreçte bir yandan da ‘Gülüm’ (Soundtrack) ve ‘Saat Sabahın Dokuzu’ albümlerinin yapımında koordinatör ve yardımcı tonmaister olarak yer alırken, pek çok jingle çalışmalarında vokal oldu.
Hayatının en verimli 2 yılını burada Melih Kibar ile geçirmişti…
(Eşi Zeynep Asyalı ve oğulları Ali)
Hayatının aşkını buldu
Alpay’ın, Melih Kibar ile geçirdiği dönem, hayatında pek çok güzel şeyin bir arada yaşandığı dönemdi. Hayatının aşkıyla karşılaştı. Alpay, 2003’te Melih Kibar’ın asistanlığını yaparken Zeynep de babası Zeki Alasya’nın aracılığıyla Melih Kibar’ın yanında çalışmaya başladı. İkisi de başarısız bir evlilikten yeni çıkmıştı. Ama Alpay, gördüğü anda ‘İşte evleneceğim kadın’ diye geçirdi içinden. Ona kalırsa Zeynep’te böyle bir kıvılcım başlangıçta yoktu; ama ısrarıyla onu, kendisine aşık etmişti…
Bir süre birlikte çalıştılar. Jingle’leri birlikte yaptılar. Zeynep’in bir albümü olması isteği, artık sadece Zeynep’in hayali olmaktan çıkmış, birlikte üzerine çalıştıkları bir hayale, zamanla da işe dönüşmüştü. Müziğin yoğun notaları, onları gerçek aşkta buluşturdu. Birlikte verdikleri bir röportajda Zeynep, “Sanki o güne kadar aşkı aramış ve sonunda büyük aşkı birbirimizde bulmuş gibi hissediyorduk.” diye açıklamıştı o zamanki hislerini…
Sonra bir gün Alpay, aşkın verdiği cesaretle önünde diz çöküp Zeynep’e evlenme teklif etti. Bu evlilik, onlara ‘Ali’ adını verdikleri bir evlat getirdi. Daha annesinin karnında başladı onun da müzikle yolculuğu. Aynı röportajda Ali’yle paylaştıkları müzik tutkusunu şöyle anlatıyorlardı:
“Ali ilk “Baba” dedi, sonra “Dede” üçüncü lafı “Gitar” oldu. “Anne” ise 18’inci kelimesiydi herhalde. Düşününce çok ayıp geliyor! Gerçi Ali anne karnında bile hep müzik dinledi, onu duyarak gelişti ve hayatından hiç eksik olmadı. Arada kendi kendine piyano çalıyor. 1 buçuk yaşında beste yapmaya başladı. O bizim küçük Mozart’ımız.”
(Ali ve dedesi Zeki Alasya)
Müzik şirketi kurdu
Alpay, 2004’te Melih Kibar’ın yanından ayrılıp serbest çalışmaya başladı. Bir süre çeşitli ajanslar ve prodüksiyon şirketleri için televizyon reklamı, dizi ve radyo spot müzikleri hazırlarken 2006’da, Film Müziği Bestecisi Alp Yenier ile birlikte ‘REC Müzik Prodükdisyon’u kurdular. 2010’da ortağı ile yollarını ayıran Alpay, daha sonra eşi Zeynep Alasya ile ortaklığı sürdürdü. Birlikte pek çok dizi, film ve reklam müziğine imza attılar. Yaptıkları işler hep zirvede yer aldı…
Poyraz Karayel, Diriliş: Ertuğrul, Kuruluş Osman, Kiralık Aşk gibi pek çok televizyon dizisi müziklerini yaptı. Kuşkusuz en çok Diriliş: Ertuğrul dizisi dillerden hiç düşmedi…
Alpay Göltekin, işini “görüntü üzerine müzik yapmak” olarak tanımlıyordu. İşine duyduğu sevgiyi ise, bir röportajında şöyle anlatmıştı:
“Bunu sinema ve dizide yaptığımız zaman biraz daha keyifli oluyor reklam ve kurumsal müziklerin yanında. Çünkü orada bir konu var ve o konuda siz o aşkı daha iyi yaşatabiliyorsunuz. O kini, o nefreti daha iyi verebiliyorsunuz. O entrikayı daha iyi canlandırabiliyorsunuz. Diziyi seyrederken seyirci de orada sizinle birlikte yükseldiği zaman siz zaten doğru bir iş yapmış oluyorsunuz. Ve hakikaten bu tadından yenmeyecek bir keyif.”
Diriliş: Ertuğrul
Alpay Göltekin, adını pek çok projeye kazıdı. Diriliş: Ertuğrul ise, en çok sevilen işlerinde zirveyi oynadı. Dillere pelesenk, kulaklardan silinmeyen müzikler yaptılar. Yine aynı röportajda, dizi müziklerine önce karakter analizleri üzerine çalışarak hazırlandığını söyleyen Alpay Göltekin, “Film müziği dalında bu ülkede biri Oscar ödülü alacaksa o da ben olurum diye düşünüyorum.” diyordu…
Yine eşi ile birlikte çalışıyordu. Verdiği bir röportajda zaman içinde eşi Zeynep’in de görüntülere mırıldanarak müzik yapmaya başladığını belirten Alpay, yavaş yavaş bu işe dahil olduğunu, Diriliş’te ise kendini aştığını ve bulduğunu anlatıyordu. Bu durum hem eşi hem de birlikte iş yaptığı biri olarak Alpay’ı çok mutlu etmişti. Gitar dahi çalmayı bilmeyen eşinin eline dombra alıp beste yaptığını gördüğünde tarifsiz bir duygudaydı. Çok güzel işler çıkardılar. Alpay şaşırıyor, seviniyor ve eşiyle gurur duyuyordu. Eşiyle hem evde hem işte sabahtan akşama kadar birlikte olmak her zaman kolay değildi belki; ama onun çok güzel bir üçüncü göz olduğunu düşünüyordu. “Vizyonu çok geniş olduğu için bizi, özellikle beni çok destekliyor. “ diyordu.
Diriliş’in çok sevilen müziklerini ise yapmaya dombrayı kullanarak başlamışlardı. Dombra, Orta Asya’nın en bilinen ve ritim olarak da kullanılan, iki telli bir enstrümanıydı. Alpay Göltekin’in anlatımından tamamlamak gerekirse, “değişik bir parmak hareketi ile çalınan bir saz”dı. Dönemin ruhunu ve karakterlerini analiz ettiğinde, en uygun enstrümanın dombra olduğunu düşünmüşlerdi. Çünkü Orta Asya’da hem ritmi hem besteleri bu enstrüman ile yapıyorlardı ve çok bilinen ve kullanılan bu sazın büyüleyici etkisine inanıyorlardı.
Dombra dışında yine dönemin ruhunu yansıtacak başka çalgılar da kullandılar. Daha küçük bir saz görünümünde olan cura ile kopuz, bendir ve jembe tercih ettiler. Her sazı bulamadıklarında da teknolojiden faydalanarak pek çok perküsyon aleti kullandılar. Geriye de alt yapısını oluşturmak kalmıştı. Bu noktada da, senfoniyi yakaladılar. Senfonik alt yapılarla, seyircisini diziye bağlayan tınıları keşfettiler…
Dizi çok sevilmişti; ama Alpay, bunu daha dizinin yapımcısı Mehmet Bozdağ, “Böyle bir dizi yapıyoruz.” diye ilk teaseri gösterdiğinde anlamıştı. O zamanki düşüncesini röportajında şöyle anlatıyordu: “Arkasından gelecekleri çok merak etmiştim. Birinci bölümü gördüğümüz zaman da hakikaten ne kadar büyük bir emek ve kalite olduğunu gördük. Dolayısıyla zirveyi hak eden bir işti. Biz buna sadece destek olmaya çalıştık müzikle. Oldu da…”
Alpay Göltekin öldü
Alpay Göltekin bir yıldır beyninde bulunan bir tümör sebebiyle tedavi görüyordu. Ancak 11 Mayıs günü, henüz 48 yaşındayken, hayata gözlerini kapadı. Acı haberi, yapımcısı Mehmet Bozdağ sosyal medya hesabından şu ifadelerle paylaştı:
“Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman, Aşkın Yolculuğu Yunus Emre ve Mehmetçik Kûtulamâre projelerimize müziğiyle ruh katan Alpay Göltekin’i ebediyete uğurlamanın derin üzüntüsünü yaşıyorum. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabır niyaz ediyorum. Mekânı cennet olsun.”
Alpay Göltekin’in cenazesi, ertesi gün Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. Virüs sebebiyle önlemlerin alınmasıyla cenaze kalabalık değildi. Eşi Zeynep Asyalı ve birkaç yakın dostuyla birlikte, oyuncu arkadaşları Burçin Terzioğlu, İlker Kaleli, Celil Nalçakan da Alpay Göltekin son yolculuğuna uğurlanırken oradaydı…
Notaların içinde görüntülere müzik yaparak yol alan, çok seven, sevilen bir Alpay Göltekin geçti bu dünyadan…
İyi ki…
Damla Karakuş
[email protected]
Not:
Biyografisini okumak istediğiniz kişileri lütfen bizimle paylaşın.
Instagram:
Leave a Reply